12 Temmuz 2010 Pazartesi

Duygusaldım Bugün


Bundan 1 ay kadar önce bir ilişkinin içine sürüklenmiştim; mantığım "hayır" diyordu ama duygularıma hakim olamıyordum...


Belirli bir süre sonra bu kararsızlık beni çok yordu ve istemeyerek de olsa mantığımın sesini dinleyip ondan ayrıldım. Güçlü görünsem bile içten içten onu düşünüyor, onun sesini duymak , ondan haber almak istiyordum... Bir süre haberleşemedik.


Bugün bana - biraz da nefretle dolu - bir mesaj atmış. Kendimi çok kötü hissettim ama yaptığım şeyin doğru olduğunu da biliyordum. Kafamı dağıtmam gerekti , canım çok sıkkındı ve sigaram yoktu ; dışarı çıktım.


Bir süre yürüdüm ; yürürken de "Acaba yanlış mı yapıyorum? İkimiz için de bir şans versem nasıl olur?" sorusuna cevap bulmaya çalışıyordum. Sigara alacak paramın olduğunu fark edince bankaya yöneldim. Her zamanki gibi 20 TL çektim. Banka hesabını görünce askerlik için biriktirdiğim paranın git gide azaldığını fark ettim, bu olay bende ani bir telaş uyandırdı. Parayı dikkatli kullanmam gerekliydi. Dikkatimin para mevzularına kaydığını görünce hemen mp3 üme sarılıp Sezen Aksu şarkıları dinlemeye koyuldum.

Birkaç dakika sonra duygusal moda geri dönmüştüm.


Tekel bayiine uğrayıp sigaramı aldım. "Sigarayı bıraksam fena olmayacak... Hem o da bunu isterdi." düşüncesi yüzümde acı bir gülümseme yarattı. Parası da çok fazlaydı, günde 1 pakketten ayda 165 tl zarardı bana."Sigara maddi açıdan da bir külfet ama bırakırsam sırf onun için bırakırım" dedim kendime. Aynı sırada telefonum çalmaya başladı ; "Acaba o mu?" diyerek heyecanla telefona baktım ; arayan arkadaşım Ersin'di. Beni başka bir arkadaşım olan Mehmet'le çıktıkları bekar evine davet etti ; ben de kabul ettim. İkisi de can arkadaşımdılar , 10 yıllık arkadaşlık mazimizde acı - tatlı günleri paylaşmıştık. Onlarla bu mevzuları konuşmak bana da iyi gelecekti; evlerine doğru yola koyuldum.


Evlerine gittiğimde yüzümdeki ifade onları da telaşlandırdı. Ersin " Oğlum ne oldu böyle sana? Anlat bakayım ... Anlatmadan önce bi sigara ver bu arada." dedi. Sigara paketini bahçenin ortasındaki masaya fırlattım ; Ersin ve Mehmet birer sigara aldılar, ben de bi sigara yakıp mevzuyu en başından anlatmaya başladım. Fikirler havalarda uçuyor , sigaralar yakılıyordu...Arkadaşlarımı dinlemem gerekiyordu fakat gözüm istemsiz bir şekilde hep sigara paketine kayıyordu. Mehmet ağzında sigarayla "Bence doğru yapmışsın kardeşim , senden de böyle bir davranış beklenirdi" derken Ersin'in de sigara içiyor olduğunu fark ettim. Pakete baktım , içinde 3 sigara kalmıştı. Ersin "Üzülmene gerek yok dostum, onun mutluluğunu düşünmen yüce birşey" derken Ersin'e bakar gibi yaparak çaktırmadan sigara paketini masanın üzerinden alıp cebime soktum. Biraz daha oturduktan sonra evime gitmek üzere oradan ayrıldım.


Yol boyunca "Sigarayı bıraksam fena olmaz" diye düşündüm.

11 Temmuz 2010 Pazar

Prehistoric vs Modern Times


Aslında eskiden - eski derken baya bi eski , prehistoric- insanlık daha ilerideymiş gibi bir hissiyatım vardı. Parçası olduğum insanlıktan utanıyordum,savaşlar , açlık , adaletsizlik.

Hani kız olsam "Bu kirli dünyaya çocuk getirmek istemiyorum" diye bas bas bağıracaktım...


Konuyu araştırmaya başladım. 2000'lerinde öğrencilik yapmış her genç gibi ilk olarak Google'a danıştım. "Prehistoric" yazdım; ilk baştaki link bi oyunun linkiydi. "İki dakka oyuna takılayım sonra araştırmama devam ederim" dedim. Oyun bildiğin basit bi flash oyunu ... Merak ettim, oyunu oynamaya başladım. Dinozor bir oraya bir oraya sıçrıyordu, boynuzlu yaratıklar bana süsüyordu . Dinozor karakterinin yaptığı en extra iş yumurta toplamaktı... Oyunun sonu gelmedi, sıkıldım. "House" 'ın son bölümünün torrentten indiğini gördüm ; önce diziyi izleyip araştırmama sonra devam etme kararı aldım. Bir 45 dakika da böyle geçti ... Gözlerim yavaş yavaş kapanmaya başladı.


"Bana neyse..." diye düşündüm en son, konuyu araştırmaktan vazgeçtim.

Ayştayn Bulmacası


Einstein'ın bi bulmacası var ; hep görüyordum bu bulmacayı. Maille falan da yollarlar hani , "Bunu dünyanın %1 i yapabilir!" falan diye ... Oturdum çözdüm ben bunu , havalara da girdim... Sonra bi arkadaşıma "Oğlum çözdüm lan bunu" dediğimde "Ben de çözdüm, ne var olm onda" dedi ...

Sonra dünyanın %1'lik nüfusunun içerisinde olduğumuzu fark ettik biz. Yani 7 milyarın %1 i , 70 milyon yapıyo.

Bu 70 milyon insanla irtibata geçmek istiyoruz. Sonrası için plan şu :

1) 17.500.000 masalık bir okey turnuvası yapılacak, tüm bu turnuvaya katılanlara sertifika verilecek.
2)İlk 4 aynı eve çıkacak, orda da King partisi düzenlenecek.
3)King partisinin 1.si evde temizlik, yemek vs işlerine karışmayacak; çöpü isterse atabilir. (Eşşek değil ya o kadarını da yapsın)

Tüm bunlar gerçekleştikten sonra şayet bu mail tekrardan gönderilirse maili gönderen arkadaşın evini kundaklayacaz ... 70 milyon kişiyle ...